15 Mart 2012 Perşembe

Stres Yönetimi ve Siz

       Stres; modern çağımızın en büyük sorunlarından biridir, hatta bence bir hastalıktır... Kimileri her allahın günü olan trafik illetinden stres olurken kimileri iş, kimileri satış, kimileri hedef, kimileri performans, kimileri aşk, kimileri çevre, kimileri aile, kimileri de ekonomik nedenlerden kaynaklı bir çok değişkenden dolayı stres altında kalmaktadır. Stres; öyle bir sorun, öyle bir hastalıktır ki kaynağını bulmadan, tanımlamadan buna uygun çözümler üretmek de kişiler için oldukça zordur. Peki nasıl bir yol izleyeceğiz? Stresimizi nasıl kontrol edeceğiz veya yok edeceğiz? Nereden başlayacağız? Hangi adımları atacağız?
       Önce stres nasıl başlar? ona bakalım; olumsuz bir sebep veya tehlike anında beynimizde çeşitli hormonlar devreye girer. Bu hormonlar; kişiler üzerinde farklı değişimler yaratmaktadır. Stres anında kişilerde; baş dönmesi, mide bulantısı, görme bozuklukları, kasılmalar, baygınlıklar yaşanır. Bu olumsuzlukları yaşamamak için ilk önce kendimizi tanımalıyız. Şu soruların cevaplarını aramalıyız: Stres kaynaklarım ne? Beni hangi olaylar veya durumlar stres altına alıyor?
Böylece; kendi benliğimize küçük bir yolculuk yaparız. Tehlikelerimizi, stres kaynaklarını bulduğumuzda ise "Buna değer mi?" sorusunu kendimize sormalıyız? Vücudumuzu ve benliğimizi bu kadar germeye değer mi?
Sebepleri ne olursa olsun; yaşam süremiz içinde baskı ve gerilimden her zaman uzak kalmaya çalışmalıyız. Stres kaynağımızı ortadan kaldırmanın en önemli adımı, nefes kontrolunun sağlama ve ruhumuzun rahatlamasını sağlamaktır. Eğer stres kaynağı bir kişi ise, onu değiştirmeye çalışmak yerine onu öylece kabul etmeye çalışmalıyız. Stres kaynağı bir iş ise, bu kaynağı yönetmeyi becermeliyiz. Tüm bunları yaparken de kendi hayatımızı zehir etmemeli, kendimizi yıpratmamalıyız. Atasözlerimizde de buna uygun bir söz var:"Ya bu deveyi güdersin, ya da bu diyardan gidersin." Değişime ne kadar açık olduğumuzdur bahis konusu olan...Karakterimizin yapısı, içinde bulunduğumuz ortamlar, genlerimizden ve doğdumuz andan beri çevresel edindiğimiz kültür de bu değişimin bir parçası olup olmayacağımızı, bu değişimi yönetip yönetemeyeceğimizi belirler.
Hayatımızda herşeyi aynı şekilde yapmaya devam edip, farklı sonuçlar elde edeceğimizi mi sanıyorsunuz? Öyleyse reçete; her gece uykuya dalmadan önce ve sabah yataktan kalkmadan önce 10 dk. doğru nefes alışverişinde bulunmaktır. Vücudun istediği rahatlamayı sağlamaktır. Doğru nefes; yavaş yavaş üç seferde (tek seferde değil) burundan nefes alıp (nefes, diaframızı beslemelidir.); alınan nefesin üç seferde ağızdan kuvvetlice verilmesidir. Bu yöntem; bizi konfor alanından uzaklaştıracak olsa da, kendimizi biraz tedirgin hissedecek olsak da, bedenimizin rahatlaması sonrasında kendimizi dingin ve huzurlu bir bulutta bulacağız...Hatta; beynimiz, oksijen bombardımanına uğrayacak, oksijen sarhoşu olacağız...keyfini çıkartın...
Bunu dileğimiz sürece yapabiliriz...
Konunun özeti ise; doğru nefes al; bedeni rahatlat, stresten uzak dur (stres kaynağına göre aksiyon al), dinginliği yaşa...Yaşam kaliteni artırmanın şifresini bulmuş oldun! Tek yapman gereken bunu HAYATA GEÇİR!
 
Cihan ARSLAN