4 Ağustos 2011 Perşembe

Sabun Kokulu Kadın...

Kişilerin unutamayacakları kokular vardır ya, sabun kokusu da işte benim için öyledir.
Anneannemin sabun kokusuydu tanıdığım bildiğim...Beyaz klasik sabun...Anneannem hep öyle kokardı...Sabun gibi bembeyaz bir tende bu kokuydu anneannemi anneanne yapan değer...Temiz, saflık, arınmışlık, hoşluk duygusu uyandırırdı hep bana...Yanında olmaktan keyif alırdım bu kokunun...Huzur dolu, dingin olurdum...

Sabun kokulu kadınımı kaybettim...Canım anneannem artık yok...Alışmak da kolay olmuyor...Bazen annemin aksanında canlandırıyorum onu hiç gitmemiş gibi uzaklara...Kızımla oynamak için çırpınışları gözümün önünden gitmiyor, bazen kafamı okşayışı, sırtımı sıvazlayışı geliyor aklıma, eve geleceğimi bildiği geceler çocuksu heyecanını ise unutamıyorum...Değneğini eline almak istemeyişini garipserdim, onunla fotoğraf bile çektirmezdi, şimdi şimdi anlıyorum. Çocuklarının ve torunlarının karşısına güçsüz çıkmak istemezdi ki sabun kokulu kadınım, akıllarda ve fotoğraflarda da güçlü görünmek istermiş meğer....

Telefonu kapatırken her zaman: "iyi iyi olun" derdi. Ne kadar çok şey demek istediğini yeni yeni anlıyorum, anladıkça hatıralar canlanırken aklımda, kocaman bir şey takılıyor boğazıma düğümleniyor...İşte o zaman zorlanıyorum nefes almakta bile...

Hiç aklıma gelmemişti onsuz geçecek zaman dostlar, hayatı planlamamıştım ki böyle!
Sabun kokulu kadınımı özledim...
Konuşurken gözlerimin içine bakarken meğer ne çok şey söylermiş...

Dedim ya; düğüm düğüm oluyor boğazım...

Ramazanı yaşıyoruz ilk kez sabun kokusu olmadan, senin elini öpmeden geçecek bayramı hiç düşünmemiştim...

Sabun kokusunu seninle birlikte sonsuzluğa uğurladım anacığım...
Seni; minnetle, rahmetle ve sevgiyle anıyorum.
Seni sonsuza kadar unutmayacağımı bilmeni istiyorum.

Cihan ARSLAN